The Power

The Power, Naomi Alderman'ın ödüllü romanına dayanan küresel bir gerilimdir. The Power'ın dünyası, doğanın bir cilvesi hariç, bizim dünyamızdır. Genç kızlar bir anda insanlara elektrik verme gücü kazanır. The Power, Londra, Seattle, Nijerya ve Doğu Avrupa'dan çarpıcı karakterleri izleyerek, kızların köprücük kemiklerindeki bir karıncalanmanın, güç dengesini tamamen tersine çevirmesini anlatıyor.

The Power'da kadınların ellerinde tehlikeli bir kıvılcım taşıdığı bir dünya hayal ediliyor. Gücün her şekliyle etkisini inceleyen oyuncu ve yaratıcılarla kamera arkasına geçiyoruz. Dengelerin tersine döndüğü bu heyecan verici ve olağanüstü dizi, şu anki dünyamızla yüzleşmemizi sağlayan şaşırtıcı ve beklenmedik sürprizlerle statükoya meydan okuyor.

Auli'i Cravalho, gergin belediye başkanı annesiyle taban tabana zıt olan ergen Jos Clearly-Lopez rolünde. Sosyal hayatın işleyişinden bıkmış olan Jos, ailesinin üzerindeki yoğun ilgi ve diğer her alandaki görünmezlik hissiyle mücadele içindedir. Kendini öfkeli hissetmektedir, ta ki gücü keşfedene dek. Jos'ın gücü diğer kızların aksine dengesiz olsa da, ona alışkın olmadığı bir özgüven kazandırır.

Eddie Marsan, kötü şöhretli Londralı gangster Bernie Monke rolünde. Zeki, girişimci, cömert fakat kızdırıldığında hemen parlayan fevri bir adamdır. Roxy'nin gücü ortaya çıktığında Bernie onun potansiyelini ve bunun aile işlerinde yararlı olabileceğini fark etmeye başlar. Ancak Roxy, Bernie'nin beklemediği kadar kendisine benzemektedir. Roxy güçlendikçe Bernie'nin onu kontrol etmesi zorlaşacaktır.

Ria Zmitrowicz, önde gelen Britanyalı bir gangsterin gayrimeşru kızı Roxy Monke rolünde. Cesur, ukala ve becerikli olan Roxy'nin tek istediği babasının saygısını kazanmaktır. Bir trajediyle canevinden vurulan Roxy'nin muazzam gücü ortaya çıktığında nihayet babasının dikkatini çeker ve Bernie kızının hayal ettiğinden çok daha fazla işine yarayabileceğini fark eder.

Zrinka Cvitešić diktatör kocasının asla bilemeyeceği kadar yetenekli ve kurnaz, ayrıca ilginç bir geçmişe sahip olan Karpatya'nın First Lady'si Tatiana rolünde. Zorluklarla dolu bir çocukluktan lüks bir hayata geçmiştir, ancak bir nevi altın kafeste boş bir hayat yaşamaktadır. Rol yapma sanatında usta olan Tatiana, Güç sonrası dünyanın değişen dinamiklerinden yararlanır.

Toheeb Jimoh, görünümü, çekiciliği ve aile servetinin avantajıyla yaşamış, gelecek vadeden Lagoslu gazeteci Tunde Ojo rolünde. Buna rağmen Tunde iyilerden biridir, ancak Güç dünyayı altüst ederken yaşadığı zorluklar ona ayrıcalıklarını unutturacaktır. Tunde’nin gerçeği arayışı, dizide yaşanan olayları tetikleyerek tüm dünyaya yayılmalarını sağlarken, kendisi de olayların kalbinden haber verir.

Heather Agyepong, hırslı ama çekingen bir kız olan Lagoslu Ndudi'yi canlandırıyor. Tunde'nin yakın arkadaşı Ndudi hep görmezden gelinmiştir. Güç ile ilk karşılaşması, onda sonsuza dek iz bırakan yıkıcı bir kazaya yol açar. Ancak kendi gücünü kullandıkça öz güveninin gelişmesi ve fikirlerini özgürce ifade edebilmesi, Tunde’yle olan ilişkisinin dinamiğini şaşırtıcı ve beklenmedik şekilde değiştirir.

John Leguizamo, sevgi dolu, destekleyici bir eş ve üç çocuk babası Rob Lopez rolünde. Rob, güçlü karısına baş amigoluk yapmaktan her zaman mutlu olmuştur. Ancak Güç'ün ortaya çıkışıyla ailesinin üzerinde ani ve somut bir baskı oluşur. Rob ilk kez kendini karısının önceliklerini, gerekçelerini ve hâlâ evlendiği zamanki gibi bir kadın olup olmadığını sorgularken bulur.

New York Times'ın çok satan kitabını ekrana taşıma sürecini anlatan yazar ve idari yapımcılarla kamera arkasına gidiyoruz. Bu uyarlama dizide, kitabın "tersine dönen güç dinamiği" hakkındaki heyecan verici düşünce deneyi geliştiriliyor ve gücün doğasını her şekliyle ele alan karmaşık, ince ve duygusal ögelerle bezeli bir küresel gerilim yaratılıyor.

Toni Collette, Seattle Belediye Başkanı, sevgi dolu bir eş ve üç çocuk annesi Margot Cleary-Lopez rolünde. Güç ortaya çıktığında, Margot onu alenen kabul eden ve kadınlara destek çıkan ilk politikacı olur. İlgi odağı haline gelen Margot, politik oyunlara ayak uydurmak zorunda kalır ve hayatındaki en önemli ilişkileri tehdit eden bir hareketin temsilcisi hâline gelir.

The Power daki dünya bizimkinin aynısıdır ama doğanın bir cilvesiyle değişir. Kadınlar birdenbire istediklerinde insanları elektrikle çarpma gücü geliştirir. Kalıtsal, doğalarının parçası olan, onlardan alınamayan bir güçtür bu. Kızların köprücük kemiklerinde karıncalanmayla başlayarak güç dengesini tersine çeviren bu gücün küresel etkisini anlatan oyuncu ve yapımcılarla kamera arkasına gidiyoruz

Ödüllü romandan yola çıkarak bu iddialı ve çarpıcı diziyi hayata geçiren kadınlardan oluşan yönetmen kadrosuna bir bakış. Günümüz dünyasında geçen bu cüretkâr kurguda, The Power’ın yapım sürecini anlatan oyuncu ve idari yapımcılara eşlik ediyoruz. Heyecan verici bu yeni dizide güç, iyi bir amaç uğruna kullanılması ve yozlaştırıcı doğası da dâhil, her açıdan ele alınıyor.

Küresel bir gerilim olan “The Power” Naomi Alderman’ın ödüllü romandan uyarlanmıştır. Dünyası bizim dünyamızdır ama doğanın küçük bir cilvesiyle genç kızlarda başkalarını elektrikle çarpma gücü gelişir. The Power, Londra, Seattle, Nijerya ve Doğu Avrupa'dan çarpıcı karakterleri izleyerek, kızların köprücük kemiklerindeki bir karıncalanmanın, güç dengesini tamamen tersine çevirmesini anlatıyor.